Değirmendere

Mehmet Akif Bekiroğlu Kimdir? Değirmendere’de şehit edilmişti.

MEHMET AKİF BEKİROĞLU
17.HAZİRAN.1978 Değirmendere Çınarlık meydanında şehit edildi.

“O kitaplarda okunan kahraman insanlar vardır ya, hep doğru olanı yaparlar, Allah’tan başka kimseden korkmazlar, mazlumun yanında, zalimin karşısındadırlar… Hani haksızlık karşısında susmaz, kükrerler, kadife eldiven içinde çelik yumrukturlar. İşte Ülkücüler de, vatan için can vermeyi şeref bilen bu kahramanlardandır.
Ve onlardan biri…

Duası en yüksek mertebeye ulaşmak olan M.Akif Bekiroğlu,1947 yılının soğuk bir Kasım akşamında Trabzon ilimizin Sürmene kazasında dünyaya gözlerini açtı Mehmet Akif Bekiroğlu erken yaşta Sürmene’den İzmit’e taşındı. 18.11.1974’de Gölcük Barbaros Hayrettin Lisesi’ni bitirdi. Daha sonra İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümü’ne kaydını yaptırdı. 1977 yılında mezun oldu. 77-78 yılında kendi mezun olduğu lisede 1. dönem sonuna kadar öğretmenlik yapabildi. 16 Haziran Cuma akşamı şehit edildi. O yaşantısı ile tam bir Ülkücü’ydü. Yürekliliği, cesareti, sevgisi, saygısı ve bilgisi ile çevresinde örnek gösterildi.
Bir arkadaşı “Fen Fakültesi’ndeydik. Fakülte komünistlerin elindeydi. ve bizimkileri içeri almıyorlardı. Komünistler ‘Kahrolsun Faşistler’, biz de dışardan ‘Kahrolsun Komünistler’ diye bağırıyorduk. Bir ara içimizden dev gibi bir adam yükseldi ve ‘Ne duruyorsunuz girin içeri!’ diye bağırdı. Komünistler bile bu sesle donup kalmıştı ve biz sessizce içeriye girdik. O bir kahve dolusu komünistle yumruğunu masaya vurarak dakikalarca konuşur ve hepsini ikna ederdi” diyerek onu tarif etmiştir.
Bir gün Gölcük’e Yılmaz Güney’in “Arkadaş” filmi gelmişti. Akif de arkadaşlarını alıp sinemaya gitmişti. Sinemayı tıklım tıklım dolduran komünistler, filmin fakir fukara edebiyatı yapan kısımlarında filmi bol bol alkışlıyorlardı. Filmin bir yerinde namus ile ilgili bir bölüm geçmişti. Ve Mehmet Akif o sessizlikte ayağa kalkarak ‘Esas burada alkışlayın, burada alkışlasanız ya!’ diye bağırmıştı. Allah’a kayıtsız şartsız teslim olmanın o korkunç cesareti vardı onda.
Dönemin, Ülkücüler’i katil militanlara hedef gösteren gazetesi “Aydınlık”, Akif Bekiroğlu’nun çalışmaları hakkında haber yapmış ve onu hedef göstermişti.
16 Haziran 1978 Cuma günü M. Akif Bekiroğlu için belki de sıradan bir gündü.

Değirmendere’de bir yerin açılışına davetliydi. Değirmendere Parkı’nın önüne geldiğinde saat 22.00 sıralarında yaklaşık on komünist tarafından saldırıya uğradı. Akif’le baş edemeyeceğini anlayan kalleş sürüsü, kendilerine yakışır bir şekilde Akif’e kahpece arkadan ateş ederek vurdu.Değirmendere’deki Askeri Hastane’ye kabul edilmeyen M.Akif Bekiroğlu, Ülküdaşları tarafından götürülmekte olduğu İzmit Hastanesi’ne ulaşamadan şehadet şerbetini içti.Cenazesinin kaldırıldığı gün, binlerce yiğit Ülküdaşı gözyaşlarını tutamadı. Onlar da biliyordular rütbenin yüksekliğini, ama insan sevdiğinden, kavuşmak üzere de olsa, ayrılırken üzülüyordu.Cenazesinde M.Akif Bekiroğlu’nun resmini ellerinde taşıyanlardan biri de, kendisine doğru yolu gösterdiği DEV-GENÇ’e bağlı İ.K.D (İlerici Kadınlar Derneği) Başkanı’ydı.” Cenazesi Memleketİ Sürmenede toprağa verildi.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu