Deprem uzmanı Moriwaki Yoshinori Değirmendere’de dalış yaptı
Yüksek inşaat mühendisi, mimar ve deprem uzmanı Moriwaki Yoshinori, Marmara Depremi’nin izlerini araştırmak amacıyla değirmendere sahilinde su altında bulunan enkaza dalış yaptı.
Yüksek inşaat mühendisi, mimar ve deprem uzmanı Moriwaki Yoshinori, Marmara Depremi’nin ardından fay hattının otel, vapur iskelesi, çay bahçesi ve ev gibi yapıları denize çekmesiyle Kocaeli’nin değirmendere beldesinde oluşan “su altı şehri”ne dalış gerçekleştirdi.
Osmangazi Köprüsü ve Marmaray gibi Türkiye’nin mega projelerinde görev alan Japon uzman Moriwaki, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nde fay hattının kıyıdaki yapıları denize çekmesi sonucu oluşan bölgede inceleme yapmak üzere Kocaeli’ye geldi.
Malezya Kuala Lumpur’daki Petronas kulelerinin de aralarında bulunduğu dünyanın en yüksek binalarını inşa eden bir şirketin Türkiye Genel Müdürü ve Japonya Yurtdışı İnşaat Şirketleri Derneği Genel Sekreteri olan Moriwaki, Değirmendere Sualtı Sporları Topluluğu (DESSAT) Başkanı Murat Kulakaç ile sahilden yaklaşık 180 metre açıkta dalış yaptı.
Moriwaki, yaptığı açıklamada, depremden sonra oluşan, dünyada benzeri olmayan “su altı şehri”ne ilk defa geçen yıl daldığını anımsatarak bu yıl da depremin 20. yılı nedeniyle anma dalışı gerçekleştirmek istediğini belirtti.
Bölgede dün ve bugün çeşitli derinliklerde dalışlar yaptığını aktaran Moriwaki, depremin izlerini ilk günkü gibi görebilme deneyimi yaşadıklarını anlattı.
Hüzünlendirici bir dalış gerçekleştirdiklerini ve suyun altında deprem şehitleri için dua ettiklerini dile getiren Moriwaki, “Deprem aslında doğal bir şey, hazırsanız ve düzgün inşaat yapılırsa kötü sonuçları olmaz. Japonya’da da durum aynı. Hazır olmak lazım, hasarın en az yüzde 70’ini önlememiz hazır olmamıza bağlı. Bunun için üniversitelere gidiyorum, öğrencilere anlatıyorum. Doğru düzgün inşaat yapmak lazım, ’30 sene içinde yüzde 60 deprem gelebilir.’ diye söyleniyor. Böyle olursa ne yapmamız gerektiğini çocuklar ve öğrencilere anlatıyorum.” dedi.
Moriwaki, Japonya’da da çok büyük depremler olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu:
“Türkiye’de o kadar büyük değil. En büyük deprem Erzincan’daki 7,9. 20 yıl önceki deprem 7,4. O kadar büyük deprem gelmemesine rağmen kaybettiği insan sayısı çok fazla, resmi olarak 20 bine yakın insan öldü. Japonya’da da 2011’de 20 bine yakın insan öldü ama depremde bina çökmedi, tsunami geldiği için böyle oldu. Türkiye’de küçük depremlerde de bina çöküyor. Onun için hazır olmak lazım. Nasıl hazır olacağız? Mesela çok basit, gece deprem oldu herkes ‘Aaa deprem oluyor.’ diye kalktı, kaçamadı. Yatak odasında, aslında hemen yatağının yanında yaşam üçgeni var. Bina çöküyor, dolap devriliyor orada yaşam üçgeni oluşuyor. Bu üçgene çocukları, herkesi kaçırmak lazım. İzmit, Değirmendere, Adapazarı, İstanbul’da herkes depremi yaşadığı için bunları öğrendi ama çocuklar bilmiyor, okullarda da bu yönde eğitim yapmak gerekir.”
“Depreme hazırsanız hasarın yüzde 70’ini önleyebilirsiniz”
Depremin izlerinin tüm çıplaklığıyla Değirmendere’de görülebileceğine işaret eden Moriwaki, “Tabii kötü oldu, ‘Allah korusun, tekrar gelmesin.’ diye siz söylüyorsunuz ama Japonya’da biz ‘Unutmamak lazım.’ diye her çocuğa anlatıyoruz. Kötü olduğu için hatırlamak istemiyorsunuz anlıyorum ama aynı hataların olmaması için çocuklara anlatmak lazım.” diye konuştu.
Moriwaki, özellikle İzmit, Adapazarı, Kocaeli’nin yer aldığı Marmara Bölgesi’nde deprem beklendiği için sıklıkla seminerler verdiğine değinerek şunları kaydetti:
“Türkiye’nin her yerinde, 81 ilde seminerler verdim. Türkiye’nin her yerinde deprem beklenebilir, daha fazla eğitim yapmak lazım. Senede 80-100 seminer veriyorum, yetişemiyorum. Başkaları da eğitim vermeli, başkaları da yapsın diye yardımcı olmaya çalışıyorum. Herkes bilgisini paylaşmalı diye düşünüyorum. Japonya’da da Türkiye’de de depremi her zaman bekliyoruz. Deprem bir gün gelecek, bir gün gelecekse mutlaka hazır olmak lazım. Depreme hazırsanız hasarın yüzde 70’ini önleyebilirsiniz. Bunu herkesin bilmesi gerekir. Ne kadar hazır olsanız da hasar sıfır olmuyor ama hasarın yüzde 70’ini önleyebilecekken neden hazır olmayalım.”